31 Temmuz 2015 Cuma

Lanetle Korunmuş Kötülük


Savaşların gölgesinde sınırların boyunduruk altına alındığı bir dönemden geçiyoruz. Aşırı bir din, vatan ve bayrak putperestliği ile sorgulanmayan, araştırılmayan,  barışın engellenmesi ile siyasi bir gerilime girmiş bulunmaktayız.

lanetle korunmuş kötülük, savaş suçluları, din savaşları, vatan savaşları, iktidar savaşı, robot askerler, anlayışşız topluluk, savaş mağdurları,
Stres ve gerilim içinde bizlere zorla dayatılmaya çalışan bir hayatı yaşamaya mecbur kalıyoruz. Kendi iktidarları için inanılmaz pislikler yapabiliyorlar. Daha çok hırs, gaflet ve güçlü olma gayretleriyle yönetimleri altında bulunan ve tek bir işaretiyle ölüme koşan robot askerler görüyoruz.  Bilinçsiz bir şekilde kendi kaderlerini yöneticilerinin ellerine bırakan savaşmayı herkesten daha üstün gören bir zihniyet var ne yazık ki..


lanetle korunmuş kötülük, savaş suçluları, din savaşları, vatan savaşları, iktidar savaşı, robot askerler, anlayışşız topluluk, savaş mağdurları,

Barışın ve selamın daha güzel günler görmesi umuduyla hareket edemeyen bu inatçı gruplar, selam ve esenliğin en büyük düşmanları konumundadırlar. Kendi sınır toprakları için alabildiğince vahşi ve yabani, yamyam ve gözleri kan bürümüş şekilde en büyük üstünlüğün devlet olma olarak tanımlamaları sonucu son mutluluğu böyle algılamaları ve bu mutluluklarını bozacaklara her türlü iğrençlik gösterebileceklerini görüyoruz.

Akli düşünme yeteneğini kullanma özgürlükleri bulunmamaları sonucu cahilce birbirlerini izlemeleri nedeniyle hiç hoş olmayan ve anlaşma yanlısı olmayan bir tutum içerisine giriyorlar. Her şeyi zorbalıkla ve güçle halledebileceklerine inanıyorlar.  Öldürdükleri düşmanlarının resimlerini çekerek yayınlayıp daha çok kin ve nefret çekiyorlar. Bu düşmanca tutum içerisinde mantıksızca hareket edip konuşmaktan anlamayan birer savaş suçlusu haline geliyorlar.

Din adına mı savaşıyorlar yoksa devlet adına mı?

Tarihte din adına savaşan çoğu din fethetme ve yayılma politikası izledi. Bunlara kilisenin  yönetimi ele geçirmesi ile haçlı savaşlarını örnek gösterebiliriz. Büyük kıyımların olduğu ve açlıkları yüzünden yağmalama çağını başlatmalarıyla son buldu.  Bir sürü peygamberin getirdiği yeni yolu yani barış ve esenlik getirecek yolu  reddederek kendi egomanya ve heveslerine kapıldılar. Din adamları sınıfının halkı haksız yollarla sömürdükleri ve biriktirdikleri altın ve gümüşleri kitaplarda hep yazılıdır.
Milliyetçilik akımıyla gelişen durumlarda da aynı şeyleri görmek mümkündür. Bu sefer ırk üstünlüğünün dine üstünlüğünü kanıtlamaya çalışarak kendi yayılmacı politikalarını yaymaya başladılar. Faşizmin bir zamanlar insanlara ne kadar aptallaştırdığı ve yönetimleri kutsamaya yol açarak düşünme yeteneklerini ellerinde aldıklarını gördük.

lanetle korunmuş kötülük, savaş suçluları, din savaşları, vatan savaşları, iktidar savaşı, robot askerler, anlayışşız topluluk, savaş mağdurları,
Aynı durumlar her bir milliyetçi devletin aşırı savunucu fanatikleri içinde geçerlidir. Zaten düşünülmeden savunulan aşırılıklar her zaman kötülüğe hizmet etmiştir. Şeytanın takipçileri olarak tanımladığım bu insanlar akıllarını kullanmadıkça üzerlerine pislik yağacağı apaçıktır. Çünkü bunlar üzerinde yaşadığımız bu dünyayı ellerinden geldikçe kirlettiler. Bizlere yaşayacağımız huzurun olmadığı sınırlar bıraktılar. Çözümsüzlükle uğraşmak tek amaçları olduğu için savaş onların tek çıkarı olmuş durumda.


Yani durum, insanlığın ister din ister millet olsun kendi çıkarları ve özellikle kendi iktidarları için yapamayacakları pislik, iğrençlik ve kullanmayacakları insan yoktur. Çünkü bunların kimseye  hesap verme gibi bir dertleri yoktur. Her dini kendileri için kullanabilecek bir araç ve her çıkarı kendileri için bir fayda olarak görüyorlar. İçlerindeki kötülüğün kendileri için bir lanet olduklarının farkında değiller....