5 Mart 2015 Perşembe

Nasıl Anlaşalım?


Anlaşma, empati, empati nedir? Gün içinde uyanır uyanmaz evden işimize gitmek için kalkarız. Yolda bazen bizi şaşırtan davranışlar görmüşüzdür. “Neden hiç içimize sinmeyen bu davranışlarla karşı karşıya kalıyoruz?” diye düşünmeden edemiyoruz. Böyle tuhaf hislerle hep karşı karşıya kalırız. İyi olmak istesek bile etrafımızın sorumsuzluğu adına utanmak isteriz belki. Bazı davranışlar beni hayrete düşürüyor. Örneğin belediye otobüsünde giderken “şoföre müsait bir yerde inebilir miyim? “diye sorduğumda, “düğmeye basın beyefendi!” cevabını aldım az daha düğmeye basmasaydım adam beni dinlemeyecekti ve öylece sürüp gidecekti. İnsanlar arasında anlaşmada bir sıkıntı görüyorum çoğu zaman; ya anlamak istemiyorlar ya da farklı dünyalarda yaşıyoruz;  ya da sadece görünen maddesel vücutlarımız bizden gizli konuşuyordur belki. Robotlaşmış benliklerle daha anlaşılır konuşmak sandığımızdan daha da zordur. Kendini şartlamış içindeki güzelliğe sırtını çeviren insanlar o güzellikten mahrum kalır ve hayatı basit bir çıkardan öteye anlamlandıramazlar.
Bu tuhaf senaryoların olduğu bir sistemde elbette ki yaşam kalitemiz düşer. Dünyamız ve dışındaki her şey bir etkileşim içinde dönüp durmaktadır. Bu uyum  içinde insanlara da bu etkileşimden bir pay düşmektedir. İyi etkiler iyi sonuçlar vereceği gibi kötü etkiler de kötü sonuçlar verecektir. Bu etkiler içinde  yaşamaya devam ederken daha iyi sonuçlar almak için kendimizi geliştirmek, hayatımızı anlayarak yaşamak bizi var eden amaç olarak görmeli ve iyi olmaya gayret göstermeliyiz; çünkü kaliteli bir yaşam , birbirini anlayan, birbirine değer veren insanların olduğu bir dünyada olur ancak.

Duyduğumuz çoğu üzüntü, sıkıntılar hastalık, depresyonlar hep bir anlaşmazlıklar sonucunda ortaya çıkıyor. Karşılaştığımız bir insana şüpheli gözlerle bakmaktan kendimizi alamıyoruz. Bu durumları var eden sebeplerin başında para, mal, mülk, elde etme tutkusu yatıyor. Bastırılamayan bu arzular insanlıktan bile çıkarabilir her türlü hile, çıkarcılığı yapabilirler. Kişinin tatmin olma isteği bastırılamazsa felaketler getirebilir. Bu yüzden bireyin kişisel gelişimi, iyi bir terbiye içinde saygı ve şefkat çerçevesinde olmasını sağlayacak güzel sistemlerin olması lazım. Herkesin yarın telaşında olduğu bir sistemde kimse daha güzel düşünmek için çabalamayacaktır. Bu nedenle bu zorluklar içinde yılmayacak kişiliği sağlam insanlar güzel yarınlar düşünebilir ve kurabilirler ancak.

Peki birbirimizi anlamak için neler yapmalıyız ?

En önemlisi empati, yani karşımızdaki insanın düştüğü hali anlamaya yeteneğimizin gelişmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere empati oluşmasını sağlayan, beynin ayna nöronları denilen hücreler sayesinde olmaktadır. Kullanılmayan işlevseller görevini yerine getiremeyeceği için empati durumumuz ortadan kalkabiliyor. Bu durumlar yaşımızın gereği olabileceği gibi böyle bir durumun zavallı hissettirebileceği acımasız hisler de olabilir. Aynı şeylerin başımıza geleceğini düşünmek aklımızda bulunan bu nöronlar bize durumumuzu yansıtarak akıllı olmamız için uyarı verir. Gerisi artık bizim seçimimize kalan birşeydir . Artık bu uyarıları görmezden gelirsek, bu durum kişiliğimiz için kaçınılmaz bir son olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder