Uyumsal meseleleri görmezden gelerek uzunca yıllar benimsetilen din anlayışı vardır. Gerçek bir
var oluşun kaynağını sömüren kendi
çıkarları, hegemonyaları için değiştirilen sahte kimliklere maruz bırakılan
kaynaklarından bağımsız kendi yorumsal
hurafelerin oluşturduğu imaj dinleri, mezhepler...Bu anlayış genlere işler ve
sonuçta çoğu insanın bu geleneksel yaşamı ve hatta soluduğu hava olur.
Sınırlarının çıkmazında insanın bu din anlayışından başka kurtuluşu yok
gibidir. Arada bir vicdanın sesini duysa da oluşan sahte vicdanı gerçek sesini
bastırır.
Öyleyse gerçek din neydi ve eğer gerçek din varsa bize neyi
anlatmalıdır? Bu gerçek dine uyan birileri var mıdır?
Tarih boyunca din algısı insanları etkisi altına aldı. Vicdanı uygun insanların gaipten
gelen sese iştirak etmesi onlara peygamberlik görevini verdi. İnsanların aklı
yetersizlikleri ve arayış içinde olmalarına Yüce yaratıcı bigane kalmayıp kendilerine gelen ışığın yolunu
açtı. Sonuçta insanlara ulaştığında suya götüren yol(şeriat) oluştu. İnsanlar
artık suya gitmenin yolunu öğrenmişler bir nebze olsun sakinleşmişti vahşet çılgınlığı. Kendi yoluna bağlı olanlar barışa davet
ediyor zulümleriyle engel olmaya çalışanlara savaş açılıyordu. İsyan
sesiyle büyüyen zulme direniş dinle birlikte
başlar. Mazlumun ve ezilenin mağdurun hakkı dinle aranmaya başlandı.
Kısa süreli geniş yayılmasıyla büyüyen dinlerin ortak yanı
aynı ahlaki kuralları ve toplumsal düzeni sağlamaktı; yani ezilenin yanında
durup birlikte uyum içinde yaşamak ve Yaratıcı da bağımsız olacak sonsuz bir
teslimiyetti.
Dinler neden bozuldu
o zaman; esas amacından kopup sadece
tapınılması gereken bir vicdani tatmin olarak kaldı?
Çünkü din karşı çıktığına dönüşerek imparatorların ,
zalimlerin silahı haline geldi bu işten çıkar sağlayan tacirlerin elinde adeta
oyuncak oldu. Kaynaktan kopup kaynağı yorumlayanlar kaynak haline geldi. Din
adamları sınıfı Rablerinin egemenliğine ortak koşarak halka zulmettiler
halkın malını haksızca yiyerek insanları
kendilerine tapar yaptılar. Böylece kısa süreli geniş yayılma olan gerçek
hoşgörü ve yardımlaşma geleneklerin suyu
altında çağlayıp gitti…
Bu kadar kısa sürede özetleyebileceğimiz din algılayışı
sosyopolitik nedenlerle güç üstünlüğü, hüküm vb. sağlamak uğruna insanlarının
mantıksız yaşayabileceği kaynak dışı kitaplardan beslenen insanların
kitaplarını iyi bilmemeleri sonucunda akli bir kirlilik oluşturmaktadır.
Dolaysıyla sorgulamayan toplulukların vicdanları rahatsız olsa da imaj dinine
uymaktadırlar ve ya hiçbir rahatsızlık
duymadan alışkanlık haline gelebilmektedir. Sonuçta uyumsuz bir dünyanın ürünleri olarak
kendilerinden olmayanları dışlamak zorunda kalıyorlar. Bu bencillik üzerine
kurulan mezhepçi ve ırkçı anlayış devam edip gitmektedir ve Allah ın bahsettiği “Selam Ülkesi(Dar us
Selam)” bi türlü olmamaktadır.
Uyumsuz imaj dinleri için ne çözüm üretilebilir?
Dünyayla uyumlu olmaları için bir çağrı yapılabilir. Rableri
ve peygamberleri adına söylenen her söze sadece ve sadece indirilen kaynaklarından bakabilirler. Rab
eğer bir mesaj gönderdiyse bizlere bu mesajı anlayabileceğimiz bir kolaylıkla,
doğayı ve kendimizi daha iyi tanıyarak anlayabileceğimiz ölçüde göndermiştir.
Çünkü indirildiği dönemde bilimsel ve tekniksel gelişmelerden habersiz çöldeki
Muhammed Peygamber örneğinde KUR’AN da pek çok daha yeni yeni keşfedilen
bilimsel mucizelere rastlanmaktadır. Bu nedenle anlayışımızın sınırlı olması
anlayabileceklerimizden kaynaklanmaktadır. Bu konu da “Kur’an Hiç Tükenmeyen
Mucize” kitabının pdf dosyasını burdan indirebilirsiniz.
Kendi kaynaklarını bile kaynak dışından yorumlayanlar
hayattan tabiattan eksik olarak yorumlamak zorunda kalıyorlar. Yahudilerin
kaynak dışı olarak mişna ve gamara ları,
Hristiyanların kullandığı pek çok
incilin bulunması, Kur'an dışı yaşayan hadisçilerin kullandığı Buhari,Hanbeli, Ebu Davut ,pek çok
din ve kültürde çok tanrılı yaşam gerçek
dini belirsiz kılıp tek tanrılı dini ve muvahhid özgürlüğü gasp etmektedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder