13 Mart 2015 Cuma

İçimizdeki Güzellik


İçimizdeki bir neden yaşamamızı ister, daha güzel bir şekilde yaşayabileceğimiz en güzel haliyle ister. Nedir bu içimizde olup bitenler? Biz nasıl oluyor da öyle güzel bir hayat yaşamak isteriz? Biz neyiz ? Güzel olan biz miyiz yoksa içimizdeki güzelliğin bir eseri miyiz? Güzellik dediğimiz şey nedir?
güzellik, içimizdeki güzellik, güzelliği tanımak, kalbimizi dinlemek
Güzellik her şeyin uygun olan halidir. Her şeyin birbirini tamamlayan halidir. Bizler güzel olarak doğduk, güzel olarak şekillendik içimizdeki güzellikle sanatlar, eserler, bilimler icat ettik

Yaratılmış bir varlık olarak daha iyisini isteme kabiliyetimiz var. Bizler güzel şeyler bulmak zorundayız, güzel olan şeylere ihtiyacımız var. İnsanlığımızı sürdürebilmemiz için güzelde ve estetikte kalıcı olmalıyız.  Bizi biz yapan değerler güzel olan değerlerdir. Sahip olduğumuz güzel bir gelecek düşünsenize hayali bile olması gerekeni fısıldıyor. Evet bu biziz. Duyabileceğimiz bir içtenliğimiz var bizi yaşamaya çağırıyor; hep bilinçsizce bu mesaja saygı gösteriyoruz. Bu mucizevi bir şey ,yaşamak olağan üstü aklın, mantığın dışında bir şey… Onu anlamlandıramıyorum ama anlamamı sağlayacak hisler duyuyorum. Çünkü biz böyle yaşıyoruz; içimizdeki güzelliğiz biz; güzelliğimizle yaşıyoruz.

10 Mart 2015 Salı

Umut Çabası


Umut, Umut Çabası, Neden Umutlu Olmalıyız? Çocukluk, Karanlık, BoşlukYeni  bir gün bitiminde daha eve yolumuz düşürken günün yorgunluğuyla beraber  günümüzü yoklarız. Kısa bir özetten sonra kendimizi,  davranışlarımızı  ve insanların davranışlarını sorgularız. Daha iyi  şeyler yapacaklarımız olur veya hayalimizde bir taslağını oluştururuz. Umutlu olmak keyifli bir yorgunlukta bile doyumsuz olur. Yollardan geçerken güneşin ışığı vurur gözümüze, içimiz ışık doluyken yine ısınırız. Üstümüzdeki yorgunluk tüy kadar hafif olur keyif duyarız bu yolculuktan.

Mutluluk bu olsa gerek; umutlu iken çabalamak… Derin bir nefes alıp yaşanılası doğadan bitkin geçmişimizi yenilemek için serinleriz. Gökyüzü, hava, rengarenk çiçekler, kuşlar, böcekler.. Akşamın turuncu batımında garip hisler uyanır ve yazabilecek çok şeyimizin olduğunu çağrıştırır. Ruhumuz bizden ayrı hissedip göremediklerimiz görür, duyamadıklarımızı duyar, dokunamadıklarımıza dokunur gibi dünyayı on tur dönmüş gibi oluruz sanki.

9 Mart 2015 Pazartesi

Davranış Güncellemesi


davranış, davranış nedir, davranış güncellemesi, kendimiz olmakHayatımızın nedenselliği davranışlarımızda gizlidir. “Neye niçin kızıyoruz?”, “Neyi amaçlamaya çalışıyoruz?”  gibi sorularla hep bir  merak içindeyizdir. Etrafımızda bin bir türlü davranış görürüz.  Kimi zaman alışkanlıklarından kurtulamayan bir dizi insan yaşını başını alsa da davranış eksikliği gösteriyor.

Davranmak, içimizdekini karşımıza aktarmak demektir. Hangi ruh halindeysek o halde davranırız. Hangi niyeti taşıyorsak o niyetle hareket ediyoruzdur.

Çoğu zaman içindeki benlikle kapalı kutularda kalmış kişiliklere rastlarım. Bu kişilikler, değişimin getireceği rüzgardan ödleri kopar. Öyle ki, oluşturdukları sahte vicdanla öyle bütünleşmişlerdirler ki bu değişim sonlarını getirecek kaygısıyla kendilerine sıkı sıkı sarılıp can telaşıyla durağan hayatlarında devam edip gidiyorlar. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü amaç edinen, yılan kendilerine dokunduğunda da bin pişman olan insanlar bu durumu bilinçsizce beklemektedirler. Çünkü bazıları kendi keyiflerinde haz yaşarken, bazıları da acılar içinde tutuşturdukları ateşin kıvılcımlarla bütün dünyayı yakabilir.

5 Mart 2015 Perşembe

Nasıl Anlaşalım?


Anlaşma, empati, empati nedir? Gün içinde uyanır uyanmaz evden işimize gitmek için kalkarız. Yolda bazen bizi şaşırtan davranışlar görmüşüzdür. “Neden hiç içimize sinmeyen bu davranışlarla karşı karşıya kalıyoruz?” diye düşünmeden edemiyoruz. Böyle tuhaf hislerle hep karşı karşıya kalırız. İyi olmak istesek bile etrafımızın sorumsuzluğu adına utanmak isteriz belki. Bazı davranışlar beni hayrete düşürüyor. Örneğin belediye otobüsünde giderken “şoföre müsait bir yerde inebilir miyim? “diye sorduğumda, “düğmeye basın beyefendi!” cevabını aldım az daha düğmeye basmasaydım adam beni dinlemeyecekti ve öylece sürüp gidecekti. İnsanlar arasında anlaşmada bir sıkıntı görüyorum çoğu zaman; ya anlamak istemiyorlar ya da farklı dünyalarda yaşıyoruz;  ya da sadece görünen maddesel vücutlarımız bizden gizli konuşuyordur belki. Robotlaşmış benliklerle daha anlaşılır konuşmak sandığımızdan daha da zordur. Kendini şartlamış içindeki güzelliğe sırtını çeviren insanlar o güzellikten mahrum kalır ve hayatı basit bir çıkardan öteye anlamlandıramazlar.